Öne çıkanlar
Avrupa’da hayat…

Avrupa’da hayat…

Belçika’da kriz sonrası harcamaların durma noktasına gelmesiyle birlikte aile işletmesi olarak çalışan ve işyerini kapatmak zorunda kalan binlerce işletmeci bulunmakta.

Ellili yaşların üzerinde işlerine son verilenler,
Hayatı işsiz kaldığında altüst olanlar,
Taksitlerini ödemekte zorlandığı için evine el konulanlar,
Avrupa medyasında hemen her gün yer alan bu ve benzeri haberler, ekonomik dar boğazla boğuşan yaşlı kıtanın durumunu gözler önüne sermekte.
Euro Bölgesi’nde eğitimden sağlığa, savunmadan sosyal güvenliğe kadar tüm alanları kapsayan tasarruf önlemleri halkın hayatını olumsuz etkiliyor.
Psikolojik tedavi görenlerin sayısı tahminlerin çok ötesinde ve hızla artmakta.
Özellikle ismi krizle birlikte anılan Yunanistan’dan, İspanyadan dramatik haberler gelmeye devam ediyor.
Bu ülkelerde intihar olaylarının yüzde 26.5 arttığı belirtiliyor.
Yoksulluk ve çaresizlik bir yandan da dikkat çekici çözümleri beraberinde getiriyor. Önceden sadece yoksulların kullandığı bisiklet, Avrupa’da en çok tercih edilen ulaşım vasıtası haline geldi. Şehrin belli noktalarına parkedilen kiralık bisikletler ihtiyaca cevap veremiyorlar.
Borç krizi ile yaklaşık üç yıldır altüst olan borsalar, iflas eden bankalar ve yükselen faiz oranları gündemden düşmüyor.
Bankalar kredileri durdurdu, personel sayısını azaltarak tasarruf etmeye çalışıyorlar.
Krizle boğuşan ülkelerde hayatın birçok alanında meydana gelen önemli değişiklikler ise, söz konusu rakamların hayata yansıması. Sosyal devlet anlayışında dünyaya örnek gösterilen Avrupa ülkelerinde eğitimden sağlığa, savunmadan sosyal güvenliğe kadar tüm alanları kapsayan tasarruf önlemleri halkın hayat standartlarını önemli ölçüde etkiliyor.
Aile hayatından yeme içme alışkanlıklarına, tatil anlayışından eğitim hayatına kadar her şey gözle görülür bir değişim içinde.
Yunanistan’dan gelen intihar haberleri durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. 2007’den sonra intihar olaylarının yüzde 24 arttığı Yunanistan’da hayat adeta yavaşlamış durumda. Kamu borcunun 298,7 milyar doları bulduğu ülkede sanayi üretimi ise AB’ye girişten sonraki en düşük seviyesinde.
İşsizler ordusunun 1 milyona ulaştığı Yunanistan’da krizin oluşturduğu diğer bir olgu ise, kentlerden köylere yaşanan göç. Zira büyük şehirlerde iş bulamayan Yunanlıların köylerine ve tarım bölgelerine göç etmesiyle tarım sektöründe çalışan sayısının yüzde 6,38 artması bu iddiayı doğruluyor.
Yunanistan, Portekiz, İspanya ve İtalya’nın çökmesine sebep olan Euro krizinin bugüne kadar mali yükünü çeken Fransa ve Almanya’yı da kriz etkisi altına almış durumda.
Fransız Merkez Bankası, ekonominin 3. çeyrekte küçüldüğünü ve küçülmenin 4. çeyrekte de devam edeceğini açıkladı.
Fransız medyası, ülkenin sonbahar aylarında on binlerce kişinin işten çıkarılacağını iddia ediyor. Otomotiv devi Peugeot’nun haziranda 6 bin kişiyi işten çıkararak Paris’teki fabrikasını kapattı.
AB’nin en güçlü ekonomisi Almanya’da da kriz endişelerinin artması bölgenin geri dönülemez bir yola girdiği yorumlarını haklı çıkarıyor.
Uzmanlar karamsar tablonun her geçen gün biraz daha büyüyeceğine dikkat çekiyorlar.
Bugüne dek, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla az gelişmiş ülke ekonomilerini kontrol altında tutan ülkeler, şimdi aynı yöntemlere kendileri ihtiyaç duyuyor.
İtalya ve Yunanistan’da ülke ekonomisi teknokratlara teslim ediliyor. Batık bankalar, kapanan işyerleri ve sokaklara inip seslerini duyurmaya çalışan, halk…

Avrupa finansal krizinin halkı bunaltmaya başladığı 2009’dan beri İspanya’da ülkelerini terk edenlerin oranı yüzde 52 arttı. Hükümet istatistiklerine göre bu oran yaklaşık 20 bin kişiye tekabül ediyor. Yunanistan, İrlanda, İtalya ve Portekiz gibi borç krizinden etkilenen diğer Euro Bölgesi ülkeler gibi İspanya’daki genç kabiliyetler de evlerini terk ediyor. Bu kişiler sadece güçlü Avrupa ülkelerine değil, Avrupa’nın sömürgesi durumundaki Afrika, Asya ve Amerika ülkelerine de gidiyor.
Borç krizinde bir sonraki mağdurun kim olacağı tartışmalarında ismi geçen diğer ülke İtalya.
On yıllık tahvilleri yüzde 6’nın üzerinde seyreden İtalya’da bu oranın eşik kabul edilen yüzde 7’ye yaklaşması tehlike sinyali olarak yorumlanıyor.
İtalya’da işsizlik oranı yüzde 10,1 seviyesinde. Özellikle genç işsizliğinin yoğun olduğu ülkede gençler önceki nesillerden kendilerine kalan borç yükünün altında ezilmemek için İtalya’yı terk ediyorlar.
2012’nin ilk çeyreğinde milli gelirinin yüzde 123,3’üne denk gelen 1.946 milyar Euro kamu borcuyla ülke, ekonomisinin geleceği pek parlak görülmüyor.
Portekiz’de hastaneler kapanıyor, devlet katkıları, asgari ücretler ve emekli maaşlarından kesinti yapılıyor.
Ağır borç yükü ve faiz oranlarından kurtulamayan ülkede bu yılın ilk çeyreğinde kamu borcunun GSYH’ye oranı yüzde 111,7. İspanya gibi Portekizler de sömürgeleri olan Brezilya ve Angola’ya çalışmaya gidiyor.
Yıllardır Latin Amerika’dan göç alan Avrupa ülkeleri tersine göç vermeye başladı.
Dış göçün yıldan yıla arttığı diğer bir ülke ise borç batağındaki İrlanda. Geçen yıl 76 bin kişinin, yani nüfusun yüzde 1,7’sinin terk ettiği ülkeden 2008’den beri 200 bin kişi ayrıldı.

Borç krizinde şehirlerin çehresi değişen ülkelerden biri de İspanya. Şimdiye kadar festivallerle anılan ülkede meydanlar bu kez tasarruf tedbirlerine karşı protestolar için doluyor. Bu ülkede halkın isyanı parlementonun kapısına kadar dayandı.

Avrupalıların yüzde 71’i 5 yıl içinde günlük hayatını sürdürebilecek maddi gücü kalmayacağına inanıyor.
AB üyesi ülkelerde yapılan ankete katılanların yüzde 56’sı ise çocuklarının geçimini sağlayamayacağını belirtiyor. Orta Çağ’da Avrupa’da yaygın olan bebek terk etme fenomeni krizle birlikte geri döndü.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi, Avrupa’da son dönemde hastanelerin önlerindeki bebek kutusuna terk edilen bebek sayısında patlama yaşandığını belirtiyor. Komite, Almanya, Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi 11 AB üyesi ülkede yasal olan ‘bebek kutusu’ uygulamasının kaldırılmasını istiyor. Sadece geçen sene Yunanistan’da 1.200, İtalya’da 760 bebek hastane kapılarına bırakıldı.
Uzmanlar, Avrupa’da bebek büyütme maliyetinin yüzde 20-30 arttığına dikkat çekiyor.Ayrıca bu sayıların artacağından kuşku duyuluyor.

Euro Bölgesi’nde işsizlik yüzde 11,3’e yükseldi.
İspanya’da işsizlik yüzde 24,6,
Yunanistan’da ise yüzde 23.
Euro Bölgesi’nde büyüme durdu. Yıl sonunda yüzde 0,3 daralma bekleniyor.
Bunun yanı sıra Yunanistan, Portekiz, İspanya ve İtalya’nın belini büken kriz Fransa’dan sonra Almanya’ya sıçramış durumda.
Piyasalarda altın zirveye tırmanışını sürdürüyor,
Borsalar ECB ve FED beklentilerinin ardından hızlı iniş çıkışlarla adete deprem grafiği çiziyor.
Avrupa’da yaşam standartı giderek düşmeye devam ediyor.

Benzer yazılar