Öne çıkanlar
Erhan Yurdayüksel: Seçim zamanı!..

Erhan Yurdayüksel: Seçim zamanı!..

Avrupa Komisyonu, 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını 1990 yılı seviyelerinden “en az yüzde 55” azaltmak için Emisyon Ticaret Sistemi’nin genişletilmesini değerlendirecek.

Şu anki hedef yüzde 40 kesinti yönünde.

Katı iklim hedefi onaylandığı takdirde bloğun 27 üye ülkesi yasal açıdan bağlayıcı olacak.

ABD’de yer alan California Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, sera gazı emisyonlarının önemli ölçüde azaltılmaması halinde, küresel sıcaklıkların 2300 yılına kadar 50 milyon yıldır görülmeyen seviyelere ulaşacağı konusunda uyarıda bulunuldu.

Bilim insanları son 66 milyon yıl boyunca Dünya’nın ikliminde meydana gelen değişikliklerin bir kaydını derleyerek, “sera”, “sıcak ev”, “serin ev” ve “buz ev” olarak adlandırdıkları dört farklı iklim durumunu ortaya çıkardı.

“Sıcak ev” koşulları en son 34 milyon yıl önce, ortalama küresel sıcaklıkların bugün olduğundan 9 ile 14 santigrat derece daha yüksek olduğu zamanlarda görülmüş.

2300 yılında küresel sıcaklığın potansiyel olarak 50 milyon yıldır gezegenin görmediği bir düzeye çıkacağı açıklandı.

Yayınlanan yeni bulgular, dünyanın dört bir yanından çok sayıda araştırmacının onlarca yıllık çalışmalarının sonucu, son 66 milyon yıldaki büyük iklim geçişlerinin çoğunun sera gazı seviyelerindeki değişikliklerle ilişkili olduğunu belirtiyor.

Petrol, kömür, doğal gaz gibi fosil yakıtların yanması sonucu atmosfere karbondioksit, metan ve azot oksitleri gibi zehirli gazlar yayılıyor ve bu gazlar atmosferdeki sera etkisinin artmasına neden oluyor.

Atmosfere salınan karbondioksit, metan ve ozon gibi sera etkisi yaratan gazlar, yer kabuğu ve denizlerin ortalama sıcaklıklarında artışa neden oluyor.

Sera etkisi doğal bir olay, ancak çeşitli zararlı gazların insanlar tarafından atmosfere salınması sonucu denge bozulunca küresel ısınmada artış meydana geliyor.

İklim değişikliğinin en önemli etkenlerinden biri olan sera gazı emisyonları büyük ölçüde endüstriyel faaliyetlerden ve ulaşım araçlarından kaynaklanıyor.
AB ‘Sıfır Karbon’ planıyla Dünyanın en büyük pazarı oluşacak.

Avrupa’nın Yeşil Anlaşma’sı kapsamında, Dünya’da dokunulmayan sektör kalmayacak.

Otomobil üreticileri, filolarının emisyonlarını büyük ölçüde azaltmak zorunda kalacak ve büyük endüstriler karbon kirliliği için daha fazla para ödemek zorunda olacak.

Kirli yakıtlara yapılan yatırımlar engellenecek.

Şu anda kamu hizmetleri ve üreticilere ait yaklaşık 12.000 sanayi tesisine kirlilik sınırlaması getiren Emisyon Ticaret Sistemi’nin planlanan genişlemesi, bina ve karayolu taşımacılığını da kapsayabilir.

AB ayrıca programın emisyon sınırını sıkılaştırmayı, havayollarına daha katı kirlilik standartları uygulamayı ve denizcilik sektöründen gelen emisyonları ilk defa düzenlemeyi planlıyor.

AB Komisyonu 16 Eylül’de yayınlanacak olan belgesinde;

“AB’nin 2030 iklim hırsının artırılması, gerekli uzun vadeli karbon fiyat sinyalini oluşturmak ve daha fazla “Sıfır Karbon” oluşumunu sağlamak için Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sisteminin güçlendirilmiş bir hedefini de gerçekleştirecektir.” diye açıkladı.

Yeni 2030 iklim hedefi sera gazlarının azaltılması ve atmosferden uzaklaştırılmasını kapsayacak şekilde düzenlendi.

Avrupa’nın 2050 yılına kadar iklim tarafsızlığına ulaşmak için kapsamlı bir strateji olan Yeşil Anlaşma’yı yürürlüğe almaya başlamasıyla, karbon piyasasındaki kirletme izinlerinin fiyatı bu yılın başlarında rekor seviyelere yükseldi.

Avrupa’nın çevre temizliği, bölgenin uluslararası emisyonlarının 1990 yılından bu yana yüzde 50’den fazla arttığı sektörler olan havacılık ve nakliyeyi göz ardı etmeyecek.

AB, bölgedeki uçuşlara zaten emisyon sınırlaması uyguluyor ve şimdi de havayolu şirketlerine yönelik ücretsiz izin sayısının azaltılmasını ve uyumluluk maliyetini etkili bir şekilde artırmayı düşünüyor.

AB Komisyonu, 2021 ortalarında sektörlerle ilgili faaliyetlerin nasıl revize edileceğine ilişkin bir yasa önermeyi planlıyor.

Covid-19 pandemi dönemi ile birlikte Dünya düzenini yeniden yapılandırma mücadelesinin yaklaşık beş yıl süreceği tahmin ediliyor.

Kazananlar ile kaybedenler bu süre içinde netleşirken; AB Komisyonu’nun Ekoloji ve Kalkınma alanında Dünya ekonomisine vereceği destek; sektörlerin yeniden yapılanmasında da geçici bir düzeltme yerine, kalıcı çözümlere yönlenmelerini sağlayacaktır.

“Sera”, “sıcak ev”, “serin ev” ve “buz ev”, seçim zamanı!..

Erhan Yurdayüksel
14.09.2020

Benzer yazılar