Öne çıkanlar
Erhan Yurdayüksel: Akıl Akıldan Üstündür

Erhan Yurdayüksel: Akıl Akıldan Üstündür

Niye evde öyle kendi kendinize söylenip durduğunuzu hiç düşündünüz mü?

Dünyanın en bereketli toprakları üzerinde yarı aç, yarı tok, yaşamamıza rağmen, domatesi, biberi, portakalı, mandalini, elmayı taneyle, eti-kemiği gramla, peynir niyetine çökeleği, şartlarınızı zorlayıp alırken, bir taraftan bunları bile bulamayanları düşünüp, diğer taraftan, şeker şurubundan üretilen balı, patatesten yapılan tereyağını, palm ve pamuk yağı karıştırılan zeytinyağını, talaştan yapılan kırmızı biberi, sakatat karıştırılıp boyanan kıymaya kadar, hep zararlı ve pahalı ürünleri bilmeden satın almak!

Neden gıda terörüne ‘dur’ denmez?

***

Tanrı’nın insana bahşettiği en kutsal şey akıl değil midir?
Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten ülkeydik.

Dünyanın en zengin kültürü üzerinde üretimden, tarımdan,
teknolojiden, sanattan, bilgi zenginliğinden yoksun,

uygar dünyadan kopuk, evrensel hukuk, sınıfların eşitliği,
bedenin dokunulmazlığı, kadın hakları, çocuk hakları,

insan hakları, hayvan hakları,
laiklik olmadan yaşamak mümkün mü?

Tanrı’nın insana verdiği en mübarek şeydir akıl,
hiç rahat durmaz, sizi düşünmeye zorlar, sonra
istemeseniz de konuşursunuz kendi kendinize!..

***

Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali’ndeki
patlama takılır aklınıza.

Çalışmalar sırasında yapılan
dinamit patlamasıdır bu.
Ama haberi duyunca sizin ödünüz patlamıştır!..

Mersin’in bereketli topraklarının üzerinde
yapılmakta olan nükleer santral,
patlamayla yeniden gündeme geldi!

“Yarı aç, yarı tok yaşayıp gidiyoruz işte,
bir de başımızda koronavirüs derdi var,
nedir bu nükleer santral!” deseniz de…

‘Aklını kullan’ diye gaipten sesler duyarsınız.
O ses size;
“Yeşil doğayı vererek aldığın elektrikle çarpılırsın,
aman ha” der.

Ve devam eder; “Çernobil’i patlatan Ruslar,
daha şimdiden dinamit patlatarak evimizi başımıza yıkıyor.

Patlayan Çernobil, 1 milyon 300 bin insanın ölümcül
hastalıklara yakalanmasına neden olmuştu.

Fukuşima’yı patlatan Japonlar hala denize akan
‘radyasyon’la uğraşıyor.

Japonya’daki patlamalar, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan
atom bombalarından 200 kat daha etkiliydi!

HES yaptırıp, doğa harikası dereleri,
termik, nükleer santrallerle, doğamızı katledip,
yaşam alanlarımıza sahip çıkmazsak inanın ki o santrallerde
üretilecek olan elektrik hepimizi çarpar!”

Gaipten gelen sesler aklımızı mı sınıyor ne?

***
‘Akıl akıldan üstündür!..’
Yeter ki düşünceler çıkar amaçlı olmasın!

İnsanların yarı aç, yarı tok yaşamadığı,
gıda terörünün olmadığı

gelişmiş ülkeler, nükleer santrallerini kapatıp
tamamen yenilenebilir enerjiye yöneldiler.

İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen
Dünya Ekonomik Forumu’nda bu yıl
yenilenebilir enerji gündemin en önemli konusu oldu.

‘Davos Zirvesi’nde;

Belçika ve Danimarka, rüzgar enerjisinin paylaşımı
konusunda işbirliği yapma kararı aldı.

Danimarka, açık deniz rüzgar enerjisi alanında
dünya şampiyonu, Belçika ise Avrupa dördüncüsü.

Hollanda ile Norveç arasında 2008’den beri var olan,
Fransa ile İrlanda arasında 2025’te başlayacak,
denizler de yenilenebilir enerji paylaşımı söz konusu.

Üstelik açık deniz rüzgarının, kara rüzgârından sonra
en ucuz enerji olduğu belirtiliyor.

Elektrik her iki yönde de akabildiğinden,
amaç yüzde 80-90 oranında bir kullanım oranına ulaşmak.

Bu projeler aslında, pazılın önemli bir parçası.
Zamanla tamamen entegre bir Avrupa açık deniz şebekesine
doğru gelişme sağlayacak olması da kaçınılmaz tabi ki.

***

Ekolojik devrimle Dünya çok farklı bir değişime girdiği halde,

salgınla birlikte yaşanan bunca olumsuzluklara duyarsız kalarak,
umut ve umutsuzluk kargaşası içinde aşı sıramızı beklerken,
aklımızı mı kaybediyoruz, yoksa değerlerimizi mi?
Deyip son noktayı koyarak yazımı bitirsem…

İşte bu ve benzeri yenilenebilir enerji projeleri
aklını iyi yönde insanlığın geleceği için kullananların,

HES, termik, nükleer gibi gelişmiş ülkelerin
terk ettiği enerji projeleri ise aklını,
insanlığın geleceğine ipotek koymak için
kullananların eseri olmaz mı?

Sorusu ile karşılaşınca,
bu sorunun yanıtı aklınıza takılmaz mı?..

*Koronavirüs salgını boyunca bizler için canları pahasına mücadele veren

Sağlık Çalışanlarına Minnet Borçluyuz…

Erhan Yurdayüksel

21.01.2021

Benzer yazılar