Öne çıkanlar
Erhan Yurdayüksel: İsmi lazım değil

Erhan Yurdayüksel: İsmi lazım değil

Kendi çıkarları için her yolu mübah sayan menfaatçi, çıkarcı, bencil, egoist, dönek dendiğinde,

isim vermek gerekmez.

“Onu bilen bilir” dediğimiz zaman, kimden bahsettiğimiz bilinir.

“İlkemiz” bellidir.

“Ülkümüz, sevdamız” belli…

Dudaklarımız kıpırdadığı zaman anlarlar.

Doğaya, çevreye, insanlığa yapılan duaların göklere yükselişini.

Dudaklarımız dursa yüreğimiz yaradılanın sevgisiyle çarpar.

Gözlerimiz masmavi gök yüzüne baktıkça, dumanı, sisi, isi, pisi görmek istemez.

Yağmura hasret topraklar iki damla gözyaşıyla mı sulanır?..

***
İskoçya’nın Glasgow kentinde ‘Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda bir dizi ülkeyi temsil eden koca adamlar kırmızı koltuklara oturdu zirvede bol kepçeden ;
2030 yılına kadar orman kaybını ve arazi bozulmasını durdurmak için birlikte çalışma taahhüdü verirken, dünya çapında binden fazla şehir, 2050 veya daha önce karbon emisyonlarını net sıfıra ulaştırmayı taahhüt etti.

G20 ülkeleri denizaşırı kömür finansmanını sona erdirme taahhüdünde bulundu.

44 ülke ve 32 şirket, kömür kullanımını bırakıp temiz enerjiye geçişi taahhüt etti.

BM Genel Sekreteri Guterres, “taahhütler ümit verici ama yetersiz, hükümetler hızı artırmalı, uyum ve finansman konusunda dengeli bir şekilde gerekli hırsı göstermelidir” dedi.

Guterres, Paris Anlaşması’nda belirlenen küresel sıcaklık artışının 1,5 santigrat dereceyle sınırlandırılması için gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere finansman sağlamanın hızlanması gerektiğini vurguladı.

“Her ülke, her şehir, her şirket, her finans kurumu radikal, güvenilir ve doğrulanabilir bir şekilde emisyonlarını azaltmalı ve portföylerini şimdiden karbondan arındırmalı” ifadelerini kullanan Guterres, diğer bir yandan da COP26’da şimdiden önemli adımlar atıldığına da dikkat çekti.

Tüm bu gelişmeleri TV’lerden izledik, basından takip ettik.

***

İsim vermek gerekmez ama bazı liderlerin çevre için sözleri ile yaptıklarını düşündükçe;

Ya verdiği sözden dönerse ?..

Çıkar ve menfaatleri doğrultusunda hareket etmeye devam ederse,

İşte bu korkuyu içimizden atabilir miyiz?

İstek yok, ruh yok, tutku yok, icraat yok, en önemlisi ertelenebilecek zaman yok!

Paris Anlaşması’nda belirlenen küresel sıcaklık artışının

1,5 santigrat dereceyle sınırlandırılması için,

ileri vadeli tarihler verip neyi beklediklerini anlayanlar anlamayanlara anlatsın!..

Demekten başka ne gelir elden ?

Cehennem azabını yaşlı küremizde yaşamamak için,

biz yine de umudumuzu yitirmeyelim.

Gelin kendi cennetimizi kuralım yeniden.

Korkmayalım!

Kimden mi?

« İsmi lazım değil!.. »

Erhan Yurdayüksel

13.11.2021

Benzer yazılar