Öne çıkanlar
Küresel Ekonomide Güç Dengeleri

Küresel Ekonomide Güç Dengeleri

Küresel ekonomide uluslararası piyasaların verilerine bakıldığında umut verici desek de,  ekonominin lokomotiflerinden gelen açıklamalar piyasaları tedirgin etmekte. Küresel ekonomide dikkati çeken genel kanı ise makro düzeydeki aylık verilere dayanılarak en kötü olasılığın geride kaldığı yönünde.
Uzmanları ekonomik krizde sert dip yaşanacak açıklamaları yapmakta. Asıl önemli sıkıntı ise bankalarda. ABD bankacılık sistemi  önümüzdeki yıllarda birçok bankayı  devre dışı bırakacak gibi görünüyor. Bilhassa küçük bankalar arka arkaya iflas eden işyerlerinin ardından kredi alacaklarını tahsil edememenin sıkıntısını yaşamaktalar. Bu durum önümüzdeki yıllarda ABD de  en az 1000 tane bankanın  sistemin dışında kalacağı  anlamına gelir.

Uluslar arası ticarette güçlüler ve güçlenmekte olanlar

Uluslararası ticarette ABD ve Avrupa   güç kaybederken dört  ülkenin hızlı bir şekilde geliştiği görülmekte.  Uzmanlar, 10 yıl sonra, Rusya, Hindistan, Çin, Brezilya   yedi sanayileşmiş ülkeyi geride bırakıp küresel ekonominin ilk sıralarda olacaklarını söylüyorlar.
Rusya, Hindistan, Çin ve Brezilya   kendi ekonomilerine oldukça fazla güvenmekte. Rusya devlet başkanı Medvedev ; bu ülkelerle Mart ayında yaptığı toplantının sonunda ´ toplantının yapıldığı yer olan Yakaterinburg´dan,  dünya ekonomisinin merkez üssünden sesleniyorum´ diye demeç vermişti.

Küresel krizle ilgili hertürlü toplantılarda bu ülkeler masadaki yerlerini alıyorlar. Kalkınmış ülkelerde, bu kalkınma konusunda son aşamalarını yaşamakta olan ülkelerin katılmadığı toplantılardan çözüm üretilemeyeceğinin farkındalar. Çin, Brezilya, Rusya, Hindistan  ekonomileri dünya ekonomisinde yüzde onbeş gibi ciddi bir paya sahip olmanın yanısıra küresel ticarette de yüzde onüçlük paya sahipler. Tüm bunların yanısıra dünyadaki toplam döviz rezervinin yüzde kırkına da  bu ülkeler sahip.

Dünyanın ekonomik dengeleri değişiyor

Sadece bu verilerden bakıldığında bile önümüzdeki yıllarda bu ülkelerin dünyanın  ekonomik dengesini  değiştireceğinin  gerçeği ortadadır. Önümüzdeki yıllarda ABD ile  Avrupalılar  ekonomilerini ayağa kaldırmak için çalışacaklar. Yapısal değişiklik başta olmak üzere yüksek borçlanma oranlarınında düşürülmesinin zaman alacağı düşünüldüğünde kalkınmada son aşamalarını yaşayan ülkelerin büyüme hızının artacağı tahmin edilmektedir.

Benzer yazılar