Eskiden Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne (SSCB), şimdilerde Ukrayna’ya bağlı Çernobil kentinde,
26 Nisan 1986 günü,
20. Yüzyılın en büyük kazası yaşandı.
Bu faciayı Dünya 30 Nisan’da öğrenebildi.
Felaketin bulutları kabus gibi kapladı,
Komşu bölgeleri, Bulgaristan’ı, Karadeniz’i, İngiltere’nin Galler Bölgesi’ni,
Önlemler alındı bazı bölgelerde,
Kazadan iki hafta sonra yeşil alanlara koyun ve sığırların girmemesi için.
Dünya korktu telaşlandı, Uluslararası Sağlık Örgütü alınması gereken önlemler için ugraşırken,
Karadeniz Bölgesi’nde çay hasadına, fındığa zarar gelmesin, ürün satışları engellenmesin diye,
Bakanımız aldı demli çayı eline içti höpürdete höpürdete…
”Aganigi naganigi” temasını işleyip dayadılar fındığı ihtiyacı olana da, olmayana da…
Bağımsız kaynaklar, araştırmalarda ilk yıl doz açısından en fazla radyoaktiviteye maruz kalan
Bölgeler için yüzyıllar boyu geçmez bu tehlike deselerde,
Er kişi korkar mı hiç? Neymiş radyoaktivite?!
‘Bize bir şey olmaz’ı hatırlatmak lazım araştırmacılık yapan ilgililere.
Artan kanser olaylarının sonucunda yaşanan ölümleri,
‘Takdir-i İlahi’ belleyip, sığınırız aklı bize ihsan eyleyen Yaradan’a.
Mersin’de, Sinop’da yapımına başlayacak yakında,
Kendi ünitelerinde yapacakları deneyi beceremeyip bütün Dünya’yı kirletenler,
Açıklama yapıyorlar; ‘Uçak düşse bile içine, bir şey olmayacak bizim yapacağımız üniteye’ diye..
Bu ünitelerden çıkacak olan atıkların 300-400 yıl tehlikesi olurmuş yeryüzüne.
Atıklar öyle bir yerde saklanmalıymış ki; Ot bitmezmiş sızıntısının olduğu yerde…
25 koca sene geçti Çernobil Faciası’nın üzerinden,
Ölenler, sağlığını kaybedenler, uzun yıllar geçse de hala sağlığından endişe duyulanlar,
Tüm bunların üzerine, insanlığı ikaz edercesine yaşandı,
Japonya’da Fukuşima Nükleer Santrali’nde yaşananlar.
Yaşanan ve yaşanmakta olanlara kayıtsız kalamaz kimse,
İnsan ömründen daha değerli olan nedir sizce?
Ocağın tüpünü kaldırıp atma ihtimalin fazla ama,
Dikkat etmek lazım insanlığın mezarı olmasın Nükleer santraller gelecekte!…
Rahmet, geçmiş olsun ve sağlık dileklerinden başka,
Ne kaldı Çernobil’den geriye….