Gelişmiş ülkelerdeki iktidarlar ekonomi politikalarını toplumların sosyal yapılarına göre yapılandırmaya çalışırken, gelişmekte olan ülkelerde bulunan iktidarlar da çareyipapatya falında aramaktalar.
Papatya falından medet uman ülkelerdeki iktidarlar ekonomik politikalarını kısa süre içinde değiştirmedikleri taktirde gittikleri yolun sonu uçurum olmaz mı?
Burada okurlardan gelen e-postalardan kısa alıntılar yaptım;
´Değerli yazarım,Kurban bayramımızı kutladığınız yazınızda ziyafet sofralarından bahsetmişsiniz. Kırmızı etin son yıllarda soframıza uğramadığını üzülerek size yazıyorum. Niyetim kendimi acındırmak değil. Benim durumumda o kadar çok insan var ki. Eski bayramlarda kurbanını kesip dağıtanların sayesinde her eve et girerdi. Son senelerde bu da ortadan kalktı. Bayramda sevinmek lazımken ben çocuklarıma bu bayramı yaşatamadığım için üzüntümden kahroldum´
Diye yazmış sayın okurum ve yazdıkları bu kadarla bitmiyor elbette.
İstanbul´dan bana yazan bu okurumdan başka bir çok e-postadaki ortak dertler ´milletin içi kan ağlıyor, ekonomik sıkıntılardan bunaldık´ ve ´bayram benim neyime´ diye dile getirilmiş. Bu yazıları üzüntü içinde okudum.
Birlik bereberlik içinde sevinçle, mutlulukla kutlanmayan bayram, bayram olur mu?
Cezaevlerinin haksızlığa uğramışların yeri olmadığı, çaresizliğin son bulduğu, umutların tükenmediği, bir kilo et almanın sorun olmadığı ortamları oluşturup milletinin bayram sevincini birlik ve beraberlik içinde yaşamasını sağlamak bu kadar zor mu?
Papatya falına bakılarak ekonomi yönetilir mi?
Yönetimlerin milletine bayramı zehir etmeye hakları var mı?