Dün çok değer verdiğim hocalarımdan biri yanıma geldi. « Sana akıl danışmak istiyorum » dedi . « Ne haddime hocam? » desem de sırtımı sıvazlayarak başladı derdini anlatmaya ;
” Okulunu bitiren öğrencilerim iş bulamıyor. Çalışanlar işinden oluyor. Bu günlerde indirimli satışlar başladı fiyatlar indirimli de olsa nasıl alacaksın?”
Anlaşılan hocamın derdi büyük. Üstelik akıl danışmaya gelmiş.
“Gel hocam seni deniz havası almaya götüreyim” dediğim de, “bu soğukta ne işimiz var orada “ dedi.
-Belki bir yunus balığı görebileceğimizi söyledim.
´-Buradaki deniz de yunus olur mu hiç? Ne yapacaksın yunusu?´ diye cevap verdi.
“Yunus balıklarının insanlardan sonra en zeki canlı olduğu belirlendi”
Başlığıyla gazetelerde çıkan bu haberin dikkatimi çektiğini söyledim.
Yunusların beyin yapısı insan beynine yakın olduğu, kişilik yapılarının geliştiği, varlıklarının farkında oldukları, gelecek hakkında da düşünebildiklerinin var sayıldığından bahsettim.
Hocam şaşkın bakışlarıyla yüzüme baktı,
´-Bir ekonomi profösörü olarak benim çözüm bulmam gereken konularda dert yanarsam, sen de bana bu sorunların çözümü için gidip yunuslara mı danışalım demek istiyorsun ?´ dedi.
Birlikte yola çıktık. Sahile gittiğimizde yunusları görmeyi düşünürken kendimizi küçük şirin bir balıkçı restoranında bulduk.
Yaşanmakta olan ekonomik sorunların çözümlerini danışmak için yunusların gelmelerini beklemeli miydik acaba ?
Yapılan icraatlar umut vermeyince ekonomik ve sosyal sorunlarımız için “Medet Yaa Yunus !!!” demekten başka ne gelir ki elden?