İletişim sınır tanımıyor,
Bilişim küresel ekonomide söz sahibi,
Teknoloji 21. yüzyıla damgasını vuruyor.
Peki bir zamanlar yabancı yatırımcıların tercihleri arasında olan Belçika´da durum nedir ?
Belçika´nın görkemli Adliye Sarayları var ama bir türlü bitmek bilmeyen davalar yüzünden ´´Tarafsız ve bağımsız adalet nerede ?´´ sorusununa cevap aranıyor.
Mali yapı çökmüş, yabancı yatırımcılar ülkeyi terk ediyor.
İşsizlik üst sınırlarda seyrederken, hükümeti bir türlü kuramayan siyasiler bölünme talepleri karşısında çaresiz kalmaktalar.
Ya da AB´nin başkenti Brüksel merkezinde uygulanan 30 km hız sınırı, taksilere yeni başlık ve damalı şeritler yapılmalı gibi konularla uğraşmaktalar.
Brüksel´de yeni devasa binasına taşınan maliye birimlerinin yeri yenilendi ama görevlilerden bazıları hala zamana ayak uyduramamış ve özellikle yabancı şirketlere karşı ´´katliam´´ politikaları izlemekte, kurumların yaptıkları işi anlamak yerine ´Salma´ usulü vergiler çıkarıp yıllarca şirketlerin itirazlarına cevap vermemekle birlikte; geçen zaman içinde kurum borçlarına aşırı faizler uygulayıp borçları yükseltme yoluna gitmekteler.
Bu durum yatırımcılar için ya ´sorma, ver!´ ya da ´terk et!´ seçeneğinden başka ne olabilir ?
Resmi ve bürokratik engeller dışında adli ve mali baskılarla baş edemeyen yatırımcılar bu ülkede kalmaya devam ederler mi ?
Hangi yabancı yatırımcı bu şartları göze alarak yatırım yapmaya gelir ?
Ülkenin finansal sektörlerine karşı söz sahibi olan komisyonunun bile hiçbir dayanağı olmayan verilerle kendi websitesinde asılsız haber yapabiliyor olması düşündürücü ve vahim bir olay değil midir ?
Yoksa AB´nin Başkentine sahip olan bu ülke ´Deli Dumrul´ misali uygulamalara mı teslim olmaktadır ?