2010 Belçika´nın kabus yılı oldu.
Her gün bir yerden patlak veren ekonomik sorunlar
Çözümü bugüne kadar sağlanamayan siyasi sorunlar
Belçika´nın önde gelen siyasi liderinin ağzından;
´Avrupa´nın hasta adamı Belçika´ açıklaması
2010 yılı Belçika için kabusa dönüştü. Federal hükümetin kurulabilmesi için arka arkaya yapılan görüşmeler ve kapalı kapılar arkasında yapılan toplantılar bir türlü sonuç vermedi. Her görüşme öncesi yaşanan heyacan, görüşmelerin olumsuz sonuçlanması ile toplumu hezimete uğrattı. Belçika krize teslim olan ekonomisiyle bu dönemde Euro´yu sarsan ülkeler arasında yer aldı.
Zamanında gerekli önlemler alınmadıgı taktirde piyasalarda yeni krizler oluşur sinyalleri verilirken, yetkililer; ´iflas, Avrupa´nın hasta adamı´ sözcüklerini kullanarak yaptıkları açıklamalarla piyasaları tedirgin ettiler.
Avrupa Birliği´nde (AB) Portekiz, İspanya, Belçika ve İtalya hala büyük baskı altındayken ekonomisini toparlayamayan Yunanistan ve bir zamanların örnek yıldızı İrlanda´yı kurtarma paketleri ikinci plana atıldı.
Her kurtarma operasyonun yükünü sırtına alan Almanya ise kendi halkını sakinleştirebilmek için ´Euro´dan çıkabiliriz´ açıklamaları ile yetindi.
Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy yaptığı açıklamada ; Avrupa Birliği´nin Euro Bölgesi´nde istikrarın sağlanması için gerektiğinde daha fazlasını yapmaya hazır olduğunu, AB liderlerinin Euro´nun istikrarını sağlamak için, istikrar ve büyüme paktını güçlendirmek, Yunanistan ve İrlanda´ya acil krediler vermek gibi etkileyici bir dizi kararlar alındığını , AB liderlerinin ayrıca 2013 sonrası için kalıcı bir finansal güvenlik ağı oluşturulmasını kararlaştırıldığını belirtmiş olsa da, yılsonuna gelinmesine rağmen belirsizliklerin halen devam etmekte olduğu görülmektedir.
Yunanistan, İrlanda ve İspanya´nın borçları Almanya ve Fransa için külfet haline gelirken bu ülkelere Belçika ve İtalya´nın da dahil olması, ülke halklarını daha fazla vergilendirilme kaygısı yaşatıyor. Belçika´da siyasi liderlerin gündeminde yer alan hukuksal reformların bir an önce gerçekleştirilmesi gerekirken, Avrupa´nın başkentini bünyesinde barındıran ülkenin hukuk mağdurları ülkesi olması dünya kamuoyu tarafından şaşkınlıkla izlenmektedir.
Geçmişte yatırımcılar için cazip bir merkez konumunda olan ülke, günümüzde yatırımcılarını kaçıran konumuna düşmüştür. Yatırımcı sağlam limanlara yelken açarken; siyasi, mali ve hukuk sistemiyle zamana ayak uyduramayan Belçika, yatırımcıya güven veremez duruma gelmiştir.
Ülkeler için en önemli sorunların başında belirsizlik gelmektedir. Uzun süreli belirsizlikler ekonomik sorunları içinden çıkılamaz hale getirir. Huzur içinde yaşama alışkın olan toplumlarda ekonomik sıkıntılar sosyal patlamaların sebebidir.
Her gelen yeni yıl insanlığa umut getirir. 2010 yılında yaşanan olumsuzlukların kaygısının yeni yılda yaşanmaması umut ve temennisiyle, 2011 yılının dünya ülkeleri için kabus yılı olmamasını diliyorum.