Elinde mızrak ava çıkmıştı. Karşısında topla, tüfekle kendisini avlamaya gelenleri görünce avcıyken birden av olduğunu anladı.
Ta ki o güne dek hiç karşılaşmamıştı bu tip avcılarla.
Kendilerini avlamak için gelenlere ‘soluk benizliler’ dedi.
Asırlar boyu av ve avcı savaşını sürdürdüler aralarında.
Sonunda beyaz adamla baş edemeyeceğini anladı,
Oturup karşılıklı barış çubuğu tüttürmeye karar verdi.
Barış çubuklarından çıkan dumanlardan ‘ne yerin kaldı ne de yurdun’ mesajını üzülerek anlamıştı.
Topladı kabilesini ;
– ‘Bunca yıldır soluk benizlilerle savaştık kaybettik,’
-‘Bundan boyle savaşmayacağız,
– Onların ne yapmak istediklerini iyi anlamaya çalışacağız.’ dedi.
Baktı beyaz adamlar değerli kağıtlarla ilgileniyor,
Karar verdi biz de aynısını yapalım diye.
Ama bütün dünya yükselişe geçen kağıtlarla ilgilenirken,
Değeri düşen kağıtlara yönelmek,
Bütün dünya değeri yükselen kağıtlara yöneldiğinde de,
Değerli madenlerle ilgilenmek.
Bütün dünya ABD’nin kredisi düştü dediğinde,
Beyaz adamın kaybetmeyeceğini bilmek.
Dünya borsalarında ;
Amerika dünyanın asalağıdır diye açıklama yapan liderle,
‘Bizim ayağımız yere sağlam basıyor’ şeklinde açıklama yapan ülke liderlerinin kendi ülkeleri krizden en çok etkilenenler arasında yer alırken ,
Gerçekleri bilerek,
Bir dönem gayrimenkul, sanayi, ilaç, petrol,…
Ve şimdi de en büyük altın ve maden rezervini elinde tutan ülkelerin bu işten karlı çıkacağını düşünebilmek !
Oturan boğa kabilesine vasiyet etmişti ;
-Beyaz adamla savaşma.
-Kazanmak için,
-Onun göstermek istediğini değil,
-Yapmak istediğini yap.
Kriz nedeniyle herkes büyük paralar kaybederken,
Günümüzde Oturan Boğanın torunları ise,
Ecdatlarının vasiyetini yerine getirmenin huzuru içinde,
Vadeli işlem borsasında, ileri tarihli işlemlerle hatırı sayılır kazaçlar elde ettiler.
Oturan Boğa yapılmak isteneni asırlar önce görmüştü.
Ya oturan Ayılar?!