Alman Anayasa Mahkemesi bir karar aldı.
Bu karar, Euro bölgesi için kurtuluş kararıymış gibi basına yansıdı.
Mahkeme kararından sonra, Euro, Dolar karşısında 1,4071’den 1,4137’ye kadar yükseldi. Avrupa borsalarındaki yükselişler yüzde 3’e yaklaştı.
Oysa, Almanya Anayasa Mahkemesi, Almanya’nın Euro Bölgesi’nde borçlarını ödeme sorunları yaşayan diğer ülkelere sağladığı mali yardımların anayasaya uygun olduğuna hükmettiği kararın içinde çok önemli bir yaptırım vardı.
Mahkemenin almış olduğu karar gereği, gelecekte bir kurtarma fonunun devreye sokulması için hükümetin Almanya adına mali destekte bulunmadan önce parlamentonun onayını alması şarttır.
Bugün piyasaların sevinçle karşıladığı Alman Anayasa Mahkemesinin kararı, Euro Bölgesi’nin borç krizi ile ilgili yapmakta olduğu mücadelede Alman Hükümeti’nin elini kolunu bağlayacaktır.
Euro Bölgesi genelinde borç krizine karşı kaplumbağa adımlarıyla alınmaya çalışılan önlemler, alınmış olan Mahkeme kararı sonucu Alman Hükümeti’nin hareketlerini yavaşlatabilir.
Avrupa Birliği’nin en büyük ve en güçlü ekonomisine sahip ve “Birliğin Lokomotifi” olan Almanya’nın atacağı adımlar, birlik bünyesinde ekonominin kaderini belirleyecektir.
Alman kamuoyu, Yunanistan ve Portekiz gibi borç krizine giren ülkelere kurtarma fonu kurulmasına karşı çıkarken 6 Alman siyesetçinin yardım konusunu Almanya Anayasa Mahkemesi’ne taşımasına büyük destek vermişti.
Avrupa Birliği üyelerine yardım konusunda kamuoyu desteğinden yoksun olan Angela Merkel hükümeti en başta kendi saflarından bazı milletvekillerinin yardım planına karşı oy kullanma tehdidiyle karşı karşıya olduğu kamu oyuna yansıyan açıklamalardan anlaşılmaktadır.
Alman Parlementosu’nda gelecek nesilleri büyük bir borç yükü altında bırakma riskini göze alamayacaklarını söyleyen parlementerler her geçen gün biraz daha seslerini yükseltiyorlar.
Bu parlementerlerin kamuoyu tarafından da desteklenmekte olduğunu düşünürsek ; Piyasaların Mahkeme kararı karşısındaki sevinçlerini Pollyannacılık oyunundan öteye gidemeyeceğini görmemiz zor olmaz.