Bir umut, piyasaları rahatlatacak bir beklenti…
Dört gün içinde ikincisi yapılıyor.
Krizi çözerse bu seferki zirve çözer.
Güçlü bir plan yaparlar,
Yunanistan’ın borçlarını silerler,
Kurtarma fonunu iki,
hatta dört katına çıkarırlar.
İtalya, ülkesinin devasa bütçe açığını çözer,
Vadesi gelmiş borçları için,
3 yıl içinde 600 milyar euro’yu bulur.
Yunanistan borçlarını sildirdikten sonra,
vadettiği oranlarda geri ödemeleri yaparak
İflastan kurtulur.
Almanya her türlü mali riski üzerine alarak
Avrupa Para Birliğine destek olur.
Yunanistan’ın borçlarının sineye çekilmesine
Alman Parlementosu,
kurtarma paketini onaylayarak destekler.
Alman kamuoyu parlemento kararına razı olur.
Borçların sadece yüzde 10-20’si silinirse yetmez.
Yüzde 50-60’ının silinmesi için Almanya Başbakanı
Angela Merkel’e kamuoyundan baskılar gelir.
Yunanistan’a borç veren özel kuruluşlar alacaklarının
yüzde 21 oranında feragat etmek yerine
bu oranlardan daha fazla kayıpları
seve seve kabul edeceklerini belirtirler.
Avrupa Merkez Bankası, Fransanın talebi doğrultusunda
kurtarma fonunu destekleyerek
Kredi hacmini 2-3 trilyon Euro,
gerekirse daha fazlasını vermek istediğini dile getirir.
Angela Merkel bu talebi hemen kabul eder.
Kurtarma fonu, İspanya, İtalya gibi ülkelere teminat sağlar.
Bu teminatları gören yatırımcılar ve bankalar
hemen kredi verelim diye sıraya girerler.
Bu orta yol formülleri ile dördüncü günde ikincisi olan,
Avrupa liderler zirvesi başarı ile sonuçlanmış olur.
Avrupa ülkeleri Maliye bakanları,
her ne kadar zirveden bir gün önce
aralarında anlaşamamış olsalar da,
piyasalar liderler zirvesinden umutlu.
Bu zirve başarısızlıkla sonuçlanırsa?
Fransa Başbakanı François Fillon söyledi,
‘AB kendini bilinmeyen sularda bulabilir.’
Hani derler ya,
Malum olur diye!..
Fransa Başbakanına malum mu oldu?
AB ve bilinmeyen sular…