İşsizlik sürecek,
Piyasalardaki durgunluk devam edecek,
Tasarruf paketleri milletin belini bükecek,
Düşük büyüme rakamları artmadan devam edecek,
Sanayi ülkeleri toparlanamayacak,
Çin’de büyüme duracak,
ABD’de umut edilen büyüme gerçekleşmeyecek,
AB borçlarından kurtulamayacak,
Altın yükselmeyecek!..
Son günlerde tv kanallarının hangisini çevirseniz çevirin
tartışılan konuların başında ekonomik sorunlar kabus gibi karşınıza çıkıyor.
Kumanda kimin elindeyse sesleniyorsunuz,
-Geç burayı ,.. bak bakalım, diğer kanalda ne var?
Bir başka kanalda da hararetli bir şekilde doların yükselişi konuşuluyor.
Krizin başladığı günden bu yana değişmeyen son nakaratlar tekrarlanıyor durmaksızın,
Canınız sıkılıyor,..
Ardından sevdiğiniz dizi başlıyor.
Birbirinden güzel mankenler,
Malikaneler, villalar, son model arabalar,
Rüya gibi…
“Kim kimi becerecek?” üzerine yazılmış senaryoların büyüsü ile bir yandan çayınızı yudumluyorsunuz.
Arada bir diğer kanaldaki diziye göz atmayı da ihmal etmiyorsunuz.
Ekonomik kriz,
Hukuksal kriz,
Deprem krizi,
Çadır krizi,
Irkçılık, göçmen krizi,
Aciz Fransa’dan Ermeni krizi,
Bir tarafta su alan gemi krizi,
Öteki tarafta tadından yenmeyen demokrasi krizi,
Konu laiklik olunca laf salatası krizi,
Öğrencilere yumurta, aydınlara kitap, gazetecilere haber,
Prof ve Komutanlara darbe krizi !
Emperyalizme karşı büyük zaferle kazanılan
‘Cumhuriyet krizi’,
Bunca kriz bir yana da,
2011’de seyredemediğin diziler için sakın ola ki üzülme.
Nasılsa internetten istediğin zaman izleyebiliyorsun kaçırdıklarını.
Reklamsız, tek parça olarak hem de…
Dert etme ,
Ekonomiyi de düzeltirsin bir şekilde,
İpin ucu kaçmış olsa da !…
Peki, ya özgürlüğünü elinden kaçırırsan!?