Avrupa’da borçlu ülkelerin kurtarılması,
AB Merkez Bankası’nın likidite operasyonu,
Yunanistan,
İtalya,
Sırada olduğu söylenen Portekiz,
Bütçe açığını kapatmaya çalışan Belçika.
Diğer tarafta,
Avrupa Birliğinin lokomotifi,
Euro Bölgesini ayakta tutan,
Tüm bu hareketlerin maliyetinin fatura merkezi Almanya.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) paraları dağıtıyor.
Piyasalar rahatlıyor.
ECB gecelik mevduatlarda rekor kırıyor.
Avrupa ülkelerinin risklerini üstlenen Almanya,
Avrupa Merkez Bankası’nın aldığı likidite önlemlerinin
faturasını da üstlenmek zorunda kalıyor.
Bu olup bitenler karşısında,
Alman Merkez Bankası isyan ediyor.
2010 senesinde Alman Merkez Bankası Bundesbank,
2.2 Milyar Euro kazançtaydı.
Geçen yılı sadece ise 600 milyon euro kar elde edebildi.
Bankanın karındaki gerilemede, genel risklere ayrılan karşılıkların
4.2 milyar eurodan 7.7 milyar euroya yükselmesine neden oldu.
ECB yapmış olduğu takaslarda düşük kalite teminatlar aldı.
Alman Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası’nın likidite operasyonu sırasında almış olduğu teminatların kalitesinin düşürülmesine karşı çıktığını, yazdığı bir mektupla açıklamıştı.Bu mektubun kamuoyuna yansımasının ardından Avrupa Merkez Bankası Başkanı konuların kamuoyu önünde tartışılmasının yararı olmadığını savunmuştu.
Bunun üzerine Bundesbank’ın başkanı bir açıklama yaparak,
“Tahvil alım prorgamı ve yeniden finansman operasyonları parasal işlemlerde daha yüksek hacimleri ve daha yüksek riskleri beraberinde getiriyor” demişti.
Kamuoyunun önünde açık şekilde yapılan finansal tartışmaların elbette bir nedeni vardır. Almanya Merkez Bankası için en önemli neden ise, euronun başlıca ödeme sistemi olan Target2’deki artan yükümlülükleridir.
Avrupa Merkez Bankaları arasındaki yükümlülüklerin geçtiği ödeme sisteminde Bundesbank’ın üstlendiği risk, geçen yıla göre yüzde 65 artışla 489 milyar euroya kadar yükselmiş durumdadır. Target2 sistemi, borçlu ülkelerin şirketleri ve tahvil alım programı çerçevesinde yapılan işlemlerin yarattığı yoğunluk nedeniyle bazı ülkelerin artı bazı ülkelerin ise eksi pozisyonda kalmasına neden olmaktadır.
Bu bağlamda Almanya’nın üstlendiği risk, diğer ülkelerin oldukça üzerinde gerçekleşmektedir. Buna karşın İtalya geçen yıl sonu itibariyle sistemde 190 milyar euro, İspanya ise 195 milyar euro açık vermiş bulunmaktadır.
Avrupa Birliği Maliye Bakanları Macaristan’ın yardım fonlarını keserken,
Euro Bölgesi Maliye Bakanları,Yunanistanın yardım paketine onay verdiler.
Almanya’nın Maliye Bakanı ise, “İspanya’nın Yunanistan’ın durumuna düşmeyeceğini iddia etmektedir.
AB’de lokomotifin istimi azalınca,
Yunanistan’dan çok daha büyük sorunlar açacak olan,
İspanya, Portekiz gibi ülkelerin temerrüt krizlerinin çözümü
Avrupa Birliği’ni aşacaktır.