TÜİK’e rağmen ‘Türkiye’nin kanayan yarısı işsizlik.
Türkiye’de önemli miktarda insan sermayesini son 5 ay içinde yitirdi.
Toplum daha önce yaşamadığı bir yoksullaşma sürecine girdi.
Pandemi başlangıcında istihdamı korumaya yönelik iki önlem alındı.
Kısa çalışma koşulları gevşetildi bu statüde olan çalışanların ücretinin yüzde 60’ı devlet tarafından ödenmeye başlandı.
İşten çıkarma yasağı getirildi. Ama aynı zamanda işveren istediği kadar çalışanını ücretsiz izne çıkarabilecekti.
Devlet ayda 1176 TL izne çıkarılanlara ödeme yapacaktı.
Ücretsiz izne çıkarılanların sayısı da 1.7 milyonu buldu.
Sonuç olarak 5.2 milyon kişi istihdamda görünüyor ama aslında potansiyel işsizler.
Önümüzdeki aylarda fiili işsizliğin nereye gideceği potansiyel işsizlerin akıbetine bağlı.
Bir yanda 2.5 milyon insan işinden olmuş ama iş aramıyor.
Diğer yanda 5 milyon kişi sözde istihdamda düşük desteklerle idare etmeye çalışıyor.
Beklenti ve umut, salgında ikinci bir dalga yaşanmadan ekonominin toparlanması.
Kurban Bayramı tatilinde sergilenen tedbirsizlikler bu umudu da tüketmiş gibi görülüyor.
Ciddi makro ekonomik sorunlar birikiyor.
Yoksullaşmanın önlenmesi mevcut koşullarda ne yazık ki mümkün görünmüyor.
Son günlerde TL’deki değer kaybı tekrar hızlandı
Kredi iflas riskini gösteren CDS’ler de 600 puanı aştı
Rezervlerdeki hızlı erime, artan jeopolitik gerilimler!.
Döviz kurunda son günlerde artışın yanısıra,
Kırılganlıklar ekonomik dengeleri bozmaya devam ediyor.
Corona virüsü salgını nedeniyle mart, nisan ve mayıs aylarında hızla daralan Türkiye ekonomisi, 1 Haziran’da yeniden açıldı.
Cari denge geçen sene ilk beş ayda 187 milyon dolar fazla vermişti.
Bu sene aynı dönemde 16 milyar 720 milyon dolar açık verdi.
İhracat ve turizm gelirleri hızla düştü, ithalat hız kaybetmedi.
Yılın ilk yarısında ihracat geçen yıla göre yüzde 15,1, ithalat yüzde 3,2 azaldı.
Dış ticaret açığı yüzde 73,2 artarak 23,9 milyar dolara ulaştı.
Geçen sene beş ayda 7,9 milyar dolara ulaşan turizm geliri, 3,4 milyar dolara geriledi.
Yabancılar geçen sene ilk beş ayda hisse senedi ve tahvil alımı yoluyla 5,8 milyar dolarlık giriş yapmıştı.
Bu yıl aynı dönemde 11,3 milyar dolarlık çıkış yaptı.
Tüketici enflasyonu, 12,62’ye fırladı.
Bütçe açığı, bu yıl (ilk 5 ay) yüzde 39,3 artarak 109,4 milyar TL’ye yükseldi.
Dış finansman ihtiyacı yüksek.
İhracat ve turizm gelirlerindeki kayıp büyük.
Yabancı yatırımcılar hisse senedi ve tahvil piyasasından çıkıyor.
TCMB’nin döviz yükümlülükleri çıktıktan sonraki rezervi -30 milyar dolarlarda.
Kamu bankalarının 9 milyar dolar açık pozisyonu bulunuyor.
Çare!…
AB Komisyonu Başkanı kısa süre önce tüm Dünya’ya seslenmişti;
“Küresel Hedef: Geleceğimiz için Birleşin”
Bu slogana dünya devleri bir araya gelerek cevap verdiler.
Birleşmek için güvene, vitrine ihtiyaç var.
Her şeyden önemlisi birleşmenin kapılarını açacak rehbere ihtiyaç var.
Günü kurtarmak için uygulanmakta olan çözümsüz siyasetin yerine
Çare/Çözüm odaklı hareket başlatmak için,
‘Geç kalmış olmayalım!..’
03.08.2020
Erhan Yurdayüksel