Seyyah olup bu alemi gezen para, özellikle 2000’li yılların başından itibaren yuvasından çok uzaklarda olan gelişen piyasaları mesken edindi.
”Para parayı çeker” mantığıyla yabancı yatırımcıları dost bilip bağrına basmış olan gelişen piyasalarda ise geçen hafta 7 milyar dolarlık terkediliş şoku yaşandı.
Paranın paradan başka dostu olmaz
Son 11 yıldır küresel para bolluğunun meskeni gelişen piyasa ekonomileriydi.
Euro Bölgesi, ABD gibi gelişmiş ekonomilerin resesyonla uğraştığı dönemde gelişen piyasalara para girişi yoğunlaştı.
Geçen yıl gelişen piyasa borsalarına yaklaşık 100 milyar dolar civarında para girdi.
Gelişmiş ekonomilerin kriz baskısını üzerinden atmaya başlaması ve Mısır’daki gerilim, Paranın paradan başka dostu olmaz sözünü gündeme getirdi.
Vazgeçilmez olan eski dostlar
Küresel ekonomik kriz büyük ekonomileri kalbinden vurmasıyla kendine dost arayan para gelişen piyasaların cazibesine kapılıverdi. 10 yıldır gelişen piyasalardan umduğundan fazlasını elde eden yabancı para ; ”Riskli dostluklar ilişkimizi bitirdi” açıklamasıyla vazgeçilmezi olan eski dostuna, gelişmiş piyasalara geri döndü.
Sermaye girişi 6.8 milyar dolar
Yatırımcıların bazıları paralarını, Çin, Brezilya ve Hindistan gibi büyük piyasalara yönlendirirken bu ülkelerin ekonomilerinin aşırı ısınması nedeniyle endişelenenler birikimlerini yeniden ABD, Avrupa ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin piyasalarına yatırdı. Ocak ayı başından bu yana gelişmiş ülkelere gerçekleşen sermaye girişi 6.8 milyar dolar civarında olduğu yapılan açıklamalardan anlaşılıyor.
Mısır yatırımcıyı ürküttü
Şubat ayında Orta Doğu’yu etkileyen Yemen ile Mısır ve bölgede diğer Arap ülkelerinde başlayan protestolar domino korkusunu tetikledi. Arap dünyasının yanısıra tüm piyasalarda bu tedirginlik belirgin şekilde yaşanıyor. Mısır’ın dünyanın 27’inci büyük petrol üreticisi olmakla birlikte Hisse senedi piyasalarında etki edici büyüklüğü yok.
Ülkede yaşananların ABD piyasaları ve petrol fiyatları üzerinde baskılı olmasının nedeni, günlük 1.3 milyon varil petrolün Süveyş kanalı yoluyla ulaştırılmasıdır . Dünya petrol ihtiyacının yüzde 2.5’lik kısmını oluşturan bu miktar risk edilemeyecek kadar önemlidir.
Bölgede yaşanmakta olan belirsizlik ve kargaşada yatırımcıyı tedirgin etmektedir.
Bölgede yaşanan hareketliliğin Suudi Arabistan, İran’a sıçrama ihtimali ise düşünülen risklerin boyutunu ortaya koyuyor.
Avrupa ekonomisinde sular durulmuş değil
Avrupa’da borç sorunu hala devam ediyor. İrlanda ve Yunanistan ekonomik yönden kurtarılmaya çalışılırken,son altı ayda İrlanda’nın notu 3 kez düşürüldü.
Avrupa Birliği, IMF ile birlikte yardım fonlarıyla ilgili görüşmelerini sürdürüyor. İspanya’nın sıkıntıya düşmesi durumunda yaşanacaklar ve Avrupa Merkez Bankası’nın açıklamaları yatırımcıları Avrupa’dan uzaklaştırıyor.
Enflasyon canavarı kendine geldi
Tüm dünyada enflasyon yeniden kendini göstermeye başladı.
Gıda fiyatlarında artış diğer mamullerde de hızla artan fiyatlar, enflasyonu yeniden gündeme getirdi. Petrol, buğday, altın ve mısır gibi pek çok emtiada fiyatlar yükselmeye başladı. ABD’de yüzde 15 yükselen gıda fiyatları gelişmekte olan ülkelerde yüzde 33 ile yüzde 47 aralığında artış gösterdi. Yüksek fiyatlar karşısında önlem alabilmek için faiz kozunu kullanan ülkeler düşük oranlarda büyüme rakamlarına razı olmuş durumdalar.
”Seyyah olan para” 10 yıllık seyahatinin sonucu yeterince serpilip olgunlaşarak yılbaşından itibaren ters dönen rüzgarın etkisiyle yuvasına döndü ama gözü yine dışarılarda, tatlı kazançlar getirecek dostlarını arıyor…