ABD ile Sovyetler arasında iki kutuplu,
Sovyetlerin yıkılmasıyla ABD ile tek kutuplu,
Çin, Hindistan gibi gelişen ülkelerle çok kutuplu olan Dünya…
Son 20 yılda Çin çok gelişti, Hindistan gelişti. ABD ve Avrupa içine düştüğü ekonomik sorunlarla uğraşıyor ve karşılarında farklı bir dünya oluşuyor. İşte bu dünyanın adı da, ‘Çok Kutuplu Dünya’
11 Eylül ile birlikte kendine göre Dünya’da demokrasi rüzgarları estirdiğini öne süren ABD; Afganistan ve Irak Halkı’na bugüne kadar demokrasinin niğmetlerinden faydalandırmak yerine zulüm yaşattı.
ABD yanlısı rejimler ‘demokrasi’yi işine geldiği gibi yorumlayınca geçim derdi çeken, refah düzeyi düşük toplumlar yeni dünya düzeninde kendilerine yer aramaya başladılar.
Yeni dünya düzeninde 21.yüzyılda tek kutuplu hakimiyeti ilke edinmiş ABD’nin yanısıra bundan böyle sözde demokrasi ile üretimden uzak ekonomik yapıyla idare edilen irili ufaklı ülkeler hedeflerini iyi belirlemek zorundalar.
Çok kutuplu dünya insanları iletişim araçları ile her türlü dertlerini paylaşıyorlar. Özellikle, internet ortamında kendi pencerelerini dünyaya açanlar ülkeler arası iletişimle yuva kuruyor, ticaret yapıyor, fikir alışverişinde bulunuyor, bilgilerini paylasıyorlar. Bu paylaşımlar da gösteriyor ki; 21. yüzyılda Dünya’nın tek hakimi ‘Sanal Dünya’ olacak, yeni küresel ortamda rol almak isteyen çok sayıda büyüklü küçüklü bölgesel güçler ortaya çıkacak fakat uzlaşmadan yana politika sergileyemeyen güçler ise bölgelerinde başarılı olamayacaklar.
Küresel çapta gıda krizi dalga dalga yayılıyor
Buğday, mısır, şeker ve petrol fiyatlarındaki artışlar ve gıda fiyatlarında sene başından itibaren başlayan rekor tırmanış dar gelirlileri derinden etkiliyor. Dünya’daki kuraklık, gelirlerini temel gıda ihtiyaçları için harcayan dar gelirli fakir halkları malesef çaresiz bıraktı.
Gıda fiyatlarında yaşanan bu yükselişin arkasında, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gevşek para politikasının olduğu ABD’li sağ görüşlü politikacılar tarafından söyleniyor. Çin, bu görüşe katıldığını bildirirken Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise suçu spekülatörlerde buluyor.
Gaz salımı devam ettikçe tehlike büyür
Gıda fiyatlarındaki artışın elbette bir çok nedeni var.
Yazın kuraklıktan, kışın buzdan, dondan etkilenen tarımsal üretim gıda fiyatlarının artışında baş rolü oynamaktadır. Bu durum fırsatçıların işine gelir ve spekülatörler için büyük kazançların kaynağıdır. İklim değişikliğinin önlenebilmesi ise gaz salımına bağlıdır.
Gaz salımımlarından dolayı iklim değişikliği devam ettikçe gıda fiyatları yükselişe devam edecektir.
Hayvanlar kafeste bitkiler saksıda!
Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerdeki et tüketimi artıyor. Et ihtiyacını karşılayacak olan hayvanların otlaması için ayrılan yerler ise beton yığınlarıyla kaplanmış vaziyette.
Türkiye, bu sene ithal et getirmesine rağmen neredeyse dünyanın en pahallı etini yedi.
Pamuk gibi ham madde üretiminde gerekli olan tarım alanlarına ne oldu?
Değerli tarım alanlarını Bio-yakıt üretiminde kullanılan etanol üretimi için kullanmak ne kadar akılcıl bir yöntem? Ya toprakları kısırlaştıran tohumların tercih edilmesine ne demeli?
Bunların yanında kötü giden hava şartlarını da ilave edersek gıda fiyatlarındaki artışlara şaşırmamak gerekir; Tıpkı küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yaşandığı yer küremizde artmakta olan gıda fiyatları bir türlü baş edilemeyen ekonomik kriz ve bunlar yetmezmiş gibi gaz salınımlarının azaltılması ile ilgili yaşanmakta olan politik beceriksizliklere şaşırmadığımız gibi.
Henüz sözün bittiği yere gelmiş olmasak da;
Neredeyse sanal dünyada herkes bir çiftlik sahibi olmuş durumda. Tavuklar, inekler,sebzeler, meyvelerle ekran başında iç içe bir yaşamla günler geçiyor. Boş tencerelerle sofra kurulmayacağı gerçeğini göz ardı etmeden bizler yine de gelecek kıtlık günleri için evlerimizde saksı ve kafeslerin yerlerini şimdiden hazırlayalım.
Nereden nereye?
Hey gidi sanal dünya!…