AB ve Uluslararası Para Fonu, önümüzdeki üç yılda toplamda 78 milyar dolarlık yardım paketi konusunda Portekiz ile anlaştı.
Bu ülkenin başkanı anlaşmanın Euro Bölgesi’nde yardım alan diğer ülkelerden çok daha iyi şartlarda olduğu hakkında açıklamalar yaptı.
Başkan yapmış olduğu açıklamada, aldığı krediler için ne kadar faiz ödeyeceğini belirtmedi.
Bütçe açığını bu anlaşma ile kapatırım diyen başkan,
Yunanistan ve İrlanda’ya gönderme yaparak,
IMF ve AB ile yapılan anlaşmada, asgari ücrette kesinti ya da özel ve kamu sektöründe işten çıkarmaların yer almadığının altını çizdi.
Anlaşmaya taraf olan Portekiz, Euro Bölgesi’nde Yunanistan ile İrlanda’nın ardından AB ile IMF’den finansal yardım talep eden üçüncü ülke oldu.
İtalya Ekonomisinin kötü gidişatı ile ilgili görüşler gündemde yerini alırken İtalyan otomotiv devi Fiat ABD pazarında akıllıca bir yatırım yaptığını piyasalara gösterdi.
“AB’nin devleri ile ABD devleri güç birliği yaparsa ne olur ?” sorusuna Fiat; Kısa dönemde elde ettiği karla, ‘Karlı bir iş olur’ yanıtını verdi.
Amerikan otomobil üreticisi Chrysler iflastan çıktı ve yılın ilk üç ayında kar açıkladı. Geçen ay Fiat, Chrysler’daki hisse oranını yüzde 46’ya çıkararak yönetimde kontrolü ele geçirme hesapları yapmaya başladı. İtalyan şirketinin teknolojisi ve yönetimi ile el verdiği Chrysler küresel satışlarını yılın ilk üç ayında yüzde 18 oranında arttırdı. İtalya’da Fiat’ın Chrysler yatırımı beklenen desteği görmese de bu tür yatırımlar, güçbirlikleri AB ülkelerinin katma değerini ve güvenini arttıracaktır.
Uluslararası kuruluşlar piyasalarda güven konusuna son zamanlarda aşırı hassasiyet gösteriyorlar. AB’de ise ekonomik sıkıntıların oluşturduğu fırtına dinmek bilmiyor. Bir taraftan ekonomik olumsuzluklarla uğraşan AB, diğer taraftan göç dalgasıyla boğuşuyor. İtalyan yetkililerin şiddetli isyanların yaşandığı Kuzey Afrika’dan kaçan göçmenlere seyahat belgesi vermesinin ardından özellikle Fransa, Schengen’in gözden geçirilmesi için baskı uygulaması konusunda ısrarını sürdürüyor.
AB vatandaşları ve AB vizesine sahip olanların yıllardır sınır kontrolü olmadan seyahat edebildikleri Schengen Bölgesi’nde yeniden sınır kontrollerinin başlatılacağı yönünde beklentiler basında yer almaya başladı.
Önümüzdeki ay yapılacak olan Avrupa Birliği zirvesinde Schengen Anlaşması ile ilgili öneri ve kararlar büyük bir ihtimalle son şeklini alacaktır.
Arap dünyasındaki ayaklanmanın yol açtığı dev göç dalgası, başta İtalya ve Fransa olmak üzere diğer AB ülkelerini de etkiledi.
Alınacak olan sınır önlemlerinin, ekonomik sıkıntı içinde olan AB ülkelerini öncelikle turizm gelirleri olmak üzere, iç pazarda gelişen ticari hareketliliğin dengesini bozmaması gerekmektedir.
AB’de yaşanabilecek olan ekonomik kriz dalgalarından tedirgin olan piyasaları rahatlatacak önlemler acil olarak alınmalı, bunun yanısıra;
IMF’nin “Sıradaki gelsin görüntüsüne son verilmelidir ki,
Piyasalar, AB ekonomisinin geleceğini net olarak görebilsin…