Paranın varlığı da yokluğu da insanlık tarihinin her zaman en büyük dertlerinden biri olmuştur.
Para birimi olarak, M.Ö. 2500 yıllarında Mısır ve Mozopotamya´da altın ve gümüş kullanılırdı.
Eski dönemlerin ilk bankaları ise tapınaklardı.
Paranın icadıyla ortaya çıkan hırsızların uğrak yeri olmuştu bu tapınaklar.
M.Ö. 1750´li yıllarda kiliseler ele almıştı para hareketlerini. O dönemlerde krediler papazlar aracılığıyla verilirdi.
Kağıt parayı ilk olarak 910 yıllarında Çinliler kullanmaya başladı.
Marko Polo 300 yıl sonra Çin´e yaptığı seyahat esnasında bu duruma çok şaşırdığını günlüklerinde hayret dolu sözcüklerle belirtmiştir.
Paranın var oluşuyla birlikte ortaya çıkan büyük dertlerin yanı sıra, Çin günümüzde de Almanya gibi ihracat devini geride bırakarak hala piyasaları şaşırtmaya devam etmektedir.
Atı alanın Üsküdarı geçişini izlerken; “Paranın ne önemi var,mühim olan insanlık.” demeye devam mı edelim?