AB, küresel krizin ekonomisinde yarattığı yıkımların molozlarını temizleyip küresel rekabette yeniden güçlü hale gelebilmek için atılması gereken adımlarla ilgili neyi bekliyor ?
Bugün için AB´de yaşanmakta olan küresel krizin yarınlara olacak etkisinin belirsizliği iş çevresini korkutmakta ve ekonomik sorunların zaman içinde giderilememesi Avrupalı yatırımcıların endişelerinin artmasına neden olmaktadır. Kapanan işyerleri derin sessizliğe bürünmüş, işşizliğin acı faturası toplum sağlığının bozulmasına ve istenmeyen şiddet olaylarına neden olmaktadır.
Toplumun her kesimini kapsayacak sosyal ve ekonomik politikalar bir an önce oluşturulmalı aynı zamanda girişimcilik ruhu canlandırılarak var olan iş gücü ekonomiye yeniden kazandırılmalıdır.
AB, ekonomik büyümenin sürekliliğini sağlamak için ortak pazarda aktif rol üstlenecek ülkelerin üyelik işlemlerine hız vermeli, yaratılacak olan pazarlarla beklenen ve arzu edilen ihracat hedeflerini tutturmalı, yabancı sermayenin önünü açmalı, serbest ticareti teşvik etmelidir.
AB, yeni pazar arayışlarının yanısıra var olan pazarlarda da rekabet gücünü ortaya koyabilmelidir.
Ekonomik alanda söz sahibi olan yöneticiler piyasalara güven vermenin yanısıra küresel ekonomide oluşmakta olan yeni sistemleri iyi kavrayıp bu konularda kararlı hareket etmelidirler.
Özel sektör, arkasında kararlı ve güçlü yönetimlerin olduğunu hissederse piyasalarda gözle görülür bir hareketlilik olacaktır. Bu durum iş isdihdamını arttıracağı gibi büyük yatırımların önünü açacaktır.
AB Kamu ve özel sektörün çarklarını kısa zamanda döndürmeyi başarabilirse küresel ekonomide yer alan başrol oyuncularından olacaktır.
Son zamanlarda sık sık güvenlik güçlerinin ve sağlık kuruluşlarının araçlarından yükselmekte olan siren sesleri yerine, fabrikalardan duyulacak olan paydos zillerinin seslerine olan özlemi dile getirmeye gerek var mı ?