Bu yazıyı yaşadığımız ve bağlı olduğumuz toplumlara karşı görev bildiğimiz sorumluluklarımızı yerine getirmek amacıyla ve ileride birileri karşımıza çıkıp da « Toplumda var olan çürük elmaları neden ayıklamadınız ? » demesinler diye yazıyorum.
Bu hafta çok üzüntü duyduğumuz Belçika´daki tren kazası haberiyle sarsıldık. Ölenlerin yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Bizler bu toplumda acıyı,sevinci, kederi hep birlikte paylaşıyoruz. Burada (Belçika´da)yaşamanın sorumluluğunu yerine getirip ayni zamanda da Türkiye´nin fahri elçileri olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz.
Belçika´da bir çok gencimiz artık belli başlı meslekler ve önemli mevkilerde görevler almaya başladılar.
Hukukcularımız, doktorlarımız, mimarlarımız,ekonomistlerimiz ve daha bir çok mesleklerde kendilerini göstermeye başlayan gençlerimiz hepimizin gurur kaynağıdır.
Fakat bu önemli mesleklerde bulunan bazı kişiler sahsi çıkarları uğruna ait oldukları toplumun adını kötülemeyi göze alarak görevlerini kötüye kullandıklarını kimi zaman şahit oluyoruz. Bu toplum çürük elmaları geçmişte olduğu gibi günümüzde de bünyesinde barındırmaz. Bilerek kendi toplumuna hainlik yapanların faturası yabancı ülkelerde yaşamakta olan tertemiz insanların tümüne mal edilmemelidir.
Resmi kurumların adını kullanarak piyasada kendine yer edinmeye çalışan ve kendi çıkarları uğruna bu tür yerleri çıkar ilişkilerine alet etmekten çekinmeyenler , meydanın çok da boş olmadığını iyi bilmelidirler. Manevi değerlerini yitirmiş, benliği iflas etmiş olanların sonları çürük elma misali değil midir ?
Bu tür kimseleri hangi toplum kabul eder ?