Küresel ekonomik kriz nedeniyle herkes dertli mi dertli. “Küresel kriz var!” , “Devlet destek vermiyor!” , “Yandık!” , “Bittik!” feryatları her geçen gün biraz daha yükselmekte.
– Üretiyor musun ?
– Hayır!
– Çalışıyor musun ?
– Hayır!
– Ülkenin kalkınması için ne yapıyorsun ?
Ağlamaklı bir sesle ;
-Devletten destek bekliyorum…
İş çevresinin son zamanlardaki gündemini oluşturan bu konuşmalar havanda su dövmekten başka hiç birşey ifade etmez. Devlet destekleri geçici çözümlerdir. Baş ağrısını gidermek için alınan aspirin gibi… Ekonomide devletlerin yapmış olduğu müdahaleleri bu şekilde görüp algılamadıkça ekonomik krizin hasarlarını tamir etmek zordur.
Kalkınmanın yolu çalışmaktır
Küresel ekonomide krizin şoklarını yatırımlarla, istikrarlı çalışmalarla atlatan Çin gibi ülkeler beklenenin üzerinde büyüme sağladılar. Bu ülkelerde işverenler, siyasetçiler, işgörenler ve toplumun her kesiminde göze çarpmakta olan çalışma ve mücadele hırsı bilinçli kalkınmada itici güç olmuştur.
Devletlerin ekonomilerini daimi istikrara kavuşturabilmeleri için herşeyden önce karanlıklarda çıkış yolu arayan vergisel yapılarını acil olarak ele alıp, vergi oranlarını makul ölçülere indirmeleri ve günün şartlarına göre düzenlemeleri gerekmektedir. Vergisel yapıların yanısıra hukuksal konuların günün şartlarına uyarlanması büyük önem arz etmektedir. Adalet isteyenler zaman tüneli içinde kaybolmadan devletin gücünü tarafsız hukuk birimlerinde yaşayabilmelidir. Toplumu rahatlatacak ekonomik destek paketlerini devletlerin bir süre daha vermeye devam etmeleri iş çevrelerini güçlendirecektir.
Berrak suların dibi kolay görülür
“Ekonomi dip yaptı! Battı! Çıktı!..” derken, bugün için sular düne göre durgun ve berrak. Durgun ve berrak suların dibi kolay görülür.Küresel ekonomi de ülkelerin büyüme oranlarına istinaden düzelecektir. Söz konusu büyümelerin devamlılığı ise küresel ekonomik krizin sonu olacaktır. Küresel ekonomiye genel olarak bakıldığında birçok ülkenin ortak kararlar alarak hareket ettiği görüldü ki; bu da ekonomik krizin vereceği zararları belli seviyelerde tuttu.
Küresel ısınma sorunu için de ülkelerin ortak ve kararlılıkla hareket etmeleri gerekmektedir.
Ekonomik sorunlarla mücadele doğal afetlerin vereceği zararlarla kıyaslandığında daha kolaydır. Küresel ısınma karşısında ülkeler alması gereken radikal kararların yanı sıra yapılması zorunlu olan harcamalardan kaçınmamalıdır.
Tanrı insanlara dünyayı emanet etmiş. İnsanoğlu emanete ihanet etmediği sürece sorun yaşamayacağını bilmiyor mu ?